Kategori arşivi: Genel

Gittigidiyor ve ödeme yapmayan alıcılar

Gitti gidiyordan sürekli alışveriş yapan biriyim. Sadece alış değil, veriş de yapıyorum, yani arada sırada eş dost’un çöpe atamadığı aletlerini onlar adına satışa koyuyorum. Bu işten biraz zevk de alıyorum hani. Benzerlerinin 10 kuruşa satıldığı malı 11 kuruşa satabilirsem keyifleniyorum, 9 kuruşa giderse “hmm, nerde hata yaptım acaba?” diye kendime soruyorum.

Gittigidiyor ve ödeme yapmayan alıcılar yazısına devam et

Tatminsizlik, ukalalık, şikayet…

Wos’da yaşanan bir olayın üzerine, unutmadan, ara sıra (ama nadiren değil) karşılaştığım bir durumu tartışmaya açmak istiyorum. Bu günlüğü okuyan az sayıda insanında görüşlerini almak isterim aslında:

Geliştiricilerin eleştiri kaldıramama problemi:

Retro forumlarda sıkça rastlanan bir durumdur, birisi bir program/oyun/grafik/demo/müzik/öykü yazıp, forumlar üzerinden bunu karşılıksız olarak paylaşır:

“Buyrun, 6 aylık çalışmanın ürünü olan ‘Vahşi Kovboy’ oyunu karşınızda!”

Daha sonra biri çıkar der ki,

“Oyun harika olmuş, ama adamın kafasındaki şapka neden mor? Kahverengi olsa daha iyi olurdu”

“ama” ile devam eden bu cümle tipi, gazla dolu bir odaya kibrit çakmak gibidir, ortalık birden tutuşur, herkes ağzındakini dökmeye başlar:

“yok, yeşil olsaydı, ayrıca silahı da biraz küçük kalmış”, “silahı önemli değil de, adam çok alçak zıplıyor, ayrıca kovboy dediğinin üzerinde bermuda gömlek olmaz”,  “kovboy neden inekleri vuruyor? inekler vurularak öldürülmez ki?”

Sonunda geliştirici havluyu atar:

“O kadar uğraşıp oyunu yazıyoruz, insanlar memnun olacaklarına şikayet ediyorlar, benden bu kadar, başınızın çaresine bakın.”

Bu durum her yıl rastladığım bir durum. Bu sebepten forumlar boşalıyor, artı değer üreten kişiler forumları terkediyor, ateşli kavgalar çıkıyor, geliştiricilerin tarafını tutanlar:

“Bazı insanlar tatminsiz oluyor, sen onlara bakma <geliştirici> kardeş, oyun süper olmuş”

derken, diğerleri:

“Ya sanki crysis’i yazdın, bu ne trip?”

diye işi terbiyesizliğe veriyorlar.

Burada bende ara sıra geliştiricinin oturduğu koltukta olan biri olarak, en ufak bir programın dahi yaratılmasının ne kadar efor ve zaman gerektirdiğini çok iyi biliyorum. Fakat bu “geliştirici kabalığını” anlayamıyorum. Öncelikle “ücretsiz-karşılıksız” dağıtılmış bir programı eleştirilme hakkı yok mu? Eğer eleştiriler çok tutarsız ise geliştiricinin bunlara olgunlukla yaklaşarak, “bence şapkanın mor olması gerekiyordu” diyebilmesi, tutarlı ise, şarlamadan, uygun şekilde cevap vermesi gerektiğine inanıyorum.

Kaldı ki eğer bir program yazıp bunu senden talep etmeyen  bir kitleye oynamaları için sunmuşsun, bunun sorumluluğunu almaya hazır olmalısın. Eleştiriler absürd geliyorsa, oyununu ait olmadığı yere koymuşsun demektir. Eğer eleştirilerden etkileneceksen (biliyorum bazıları çok saçma oluyor, farketmez), bunu baştan yazmalısın, umursamamalısın ya da anlayışlı olmalısın.

Unutmayalım ki, bir ürünü ortaya koymak iki yönlü bir süreçtir. Oyunu yazmanın zorluğu kadar, ondan keyif alıp onu oynamayı/okumayı/izlemeyi denemek de kolay bir süreç değildir, zaman herkes için değerlidir. Ayrıca oyunu oynayan herkesin entellektüel zekaya, büyük bir nezakete sahip olacağını asla garanti edemezsiniz. Bir geliştirici buna baştan hazırlıklı olmalı. Ayrıca, çok sayıda olumsuz eleştiri alan ürünler genellikle kusurlu ürünlerdir. Bu durumda geliştiricinin gerçektende eleştiriye ihtiyacı var demektir. Savunmaya geçmek yerine, nerede yanlış yaptığını anlamaya çalışmalıdır. Sonuçta ücretsiz bir üründen elde edeceği tek getiri, tecrübe ve bilgi birikimidir. Kaldı ki, bir ürün hakkında, kısaca “harika olmuş, eline sağlık” demek geliştiriciye hiçbir tatmin yaşatmayacaktır, ne başardığı hakkında hiçbir fikir vermeyecektir. Vasıfsız teşekkürlerin hiçbir değeri olmadığını bir geliştiricinin anlaması gerekmektedir.

Bu sebepten, ben diyorum ki, sevgili geliştiriciler, ya eleştirileri kaldıracak kadar sosyal bireyler olalım ya da üstünlük kompleksimizi tedavisi için bir profesyönele başvuralım.

Fikri olan?

Intercal programlama dili…

1960’ların sonunda bir grup uçuk programcı tarafından geliştirilen InterCal ile karşılaştım bugün. Neden daha önce düşünülmediğini bilmiyorum ama birsürü özgün özelliği varmış. Benim en sevdiğim “Please” modifikatörü.

Örneğin bir komutu şöyle yazabilirsiniz:
READ OUT,1
ya da şöyle tercih edebilirsiniz:
PLEASE READ OUT,1
böylece nezaketi elden bırakmadan programcı olabilirsiniz.

Compiler’ın ilk versionlarında eğer yeterince “please” kullanmazsanız çok kaba bir program yazdığınız hakkında uyarı mesajı bile alıyormuşsunuz.

Wikipedia’da da girdisi var:
http://en.wikipedia.org/wiki/INTERCAL

Tool Assisted Speedplay…

CAD’den sonra başımıza TAS çıktı.  Araç destekli oyun oynama retro oyunlarda uzun zamandır var. “Tas”, emülatörlerin her türlü fonksiyonunu kullanarak, oyunu yavaşlatarak, hatta kodlarını inceleyerek oyunu kolaylaştıracak bug’ları keşfederek oynama işi.

Şöyle bir siteleri var: http://tasvideos.org/WelcomeToTASVideos.html

Bir de örnek youtube videosu:

TAS

Bilbao’dan geçen var mı?

İspanya’nın en büyük ikinci LAN partisi olan (4000’in üzerinde LAN portu mevcut) RetroEuskal 2010, 22-25 temmuz tarihlerinde Bilbao’da yapılacak.

Bu sayfaya konu olmasının sebebi, posteri:

48k rom buraya nasıl sızdı?

Posterin arka planını oluşturan asm kodu zx spectrum rom’unun ilk satırları. Zx Spectrum, ispanyada da çok güçlü, hatta ingiltere üretime yetişemeyince 128k modellerin çoğu ispanyada üretilmiş ve satılmış. İspanyol 128k modellerin ingiltere modellerine göre farklılıkları da var. Hatta ispanyada satılan ilk 128k modellerin kutusundan nümerik klavye aparatı da çıkıyor. Bu aparatları ingiltere satıcılarında bulmak imkansız gibi olsa da, ispanya ebay’inde sürekli görünen edevatlardan. Ayrıca amerika’ya satılan Timex ntsc modeller de Portekizde üretildiği için ispanyaya da pal olarak ulaşmışlar. Arayan ispanyada PAL timex sinclairde bulabilir. Yani ispanyada zx spectrum’un seveni çok, bu sebepten grafiklerlerin de sinclair’i kullanmaları çok doğal.

Starcraft II: Wings of Liberty çıktı!

Starcraft II

Aslında daha çıkmadı 🙂 Fakat Blizzard yeni bir pazarlama taktiği uyguluyor: “Şimdi al, sonra oyna”. Bre bu nedemek? diyebilirsiniz. Şöyle ki, oyunun resmi çıkış tarihi 27.Temmuz.2010, fakat bu tarihte raflarda bulunamayacak yerler için internetten satın alma seçeneği bulunuyor. Starcraft II’nin paketlenmiş boytu 7.5GB olduğu için blizzard download sunucularını şimdiden açmış durumda.

Oyunu hemen indirebilirsiniz ama ayın 27’sine kadar para vermeniz gerekmiyor, ayrıca oyunu kuramıyorsunuz bile. Çektiğiniz dosyayı 27.temmuzda çalıştırıyorsunuz, blizzard’ın battle.net sunucularına bağlanıyor, ve kredi kartı ile aktivasyon yapıyorsunuz.  Oyununuz hazır.

http://beta-us.battle.net/en/info/digital-purchase

27.Temmuzda sunucu izdahamı nelere sebep olacak bilmiyorum ama ben bilgisayar başında olacağım, orası kesin. Tahminime bu pakettte çalıştırılabilir dosya yok, yani oyunun sadece data dosyaları falan olmalı. Yoksa mutlaka birileri oyunu kırar o tarihe kadar 🙂 Installer, 27 temmuzda kalan 10-20mb’lık downloadı tamamlayıp kurulumu yapacaktır.

Yanlız bir uyarı, dijital kopya satın alanlar kutululardan yaklaşık 10 saat sonra oynamaya başlayabileceklermiş. Sunucu yükünü mü hafifletmeye çalışıyorlar acaba?

Starcraft II resmi sitesi: http://us.starcraft2.com/index.xml

Silahlarınızı kuşanın, “temmuz ayı oyun kapışması” başlıyor

26.Temmuz-1.Ağustos.2010 tarihleri arasında biraz vakit ayırabilirseniz, Ozan Emirhan Bayyurt’un daha önceden de organize ettiği oyun geliştirme yarışmasına katılabilirsiniz. Her dil serbest fakat tema yarışmadan az önce duyurulacak. Tema ise ortak oylama yöntemiyle belirleniyor. Yarışma kuralları hakkındaki detaylar ve resmi forum başlığı için aşağıdaki linke tıklayın:

http://www.oyungelistirici.org/phpBB3/viewtopic.php?f=7&t=10162

Oyungeliştirici.org

Tarih benim için çok ters, o tarihlerde yemek yemeyi bile unutacağımdan eminim, ama ağustos ayındada bir yarışma olursa olabilir 🙂

Acaip fazla “Merhaba Dünya” çeşitlemeleri

Bu nasıl başlık? Listeyi görünce siz de aynı cümleyi kurabilirsiniz. Bir programlama diline girişmek mi istiyorsunuz, ozaman burdan başlayın:

http://en.wikibooks.org/wiki/List_of_hello_world_programs

Buyrun z80 asm “Merhaba dünya”:

          ORG #8000    ; Başlangıç adresi
 START    LD A,2       ; Çıktı kanalını...
          CALL #1601   ; ..."ekran" olarak ayarla.
          LD HL,MSG    ; HL yazmacını mesajın tutulduğu adrese ayarla
 LOOP     LD A,(HL)    ; Döngü başlıyor, karakteri (A)kümülatöre yükle
          CP 0         ; Boş karakter geldi mi?
          RET Z        ; geldiyse bitir, gelmediyse devam:
          RST #10      ; A'daki karakteri bas
          INC HL       ; HL'deki adresi ilerlet
          JR LOOP      ; Döngüye devam
 MSG      DEFM "Merhaba dunya!"   ; yazılacak metin
          DEFB 13      ; satır sonu
          DEFB 0       ; boş karakter, metnin sonu

Sonrada Hello World Benchmarklarına bakın:

http://dada.perl.it/shootout/hello.html