x-chat ve irc…

temporarily disabled.
Uzun zamandır spectrum ile ilgili birşeyler topladığım için son 2-3 yıldır astrolink sunucularında neredeyse 24 saat online oluyordum. Böylece spectrum’un günümüzde gelişimini sağlayan bütün önemli emulator yazarları, oyun ve donanım geliştiricilerinin toplandığı bir kanalda anında haber alıyor, bazen gün yüzüne çıkmayan deneysel çalışmaları görüyordum. Sonra düşündüm de, madem sürekli online’ım, neden türk camiasını da canlı paylaşıma katmayayım. Özelilkle türk amiga camiasının “yaratılma” yeri aslında ünlü eski #amigart irc kanalı iken.

Bunu önce “komodor” forumu üzerinden özel mesajla, sadece irc’ye geleceğini düşündüğüm, irc kültüründen haberdar, beklentilerini yüksek tutmayacağını bildiğim küçük bir gruba söyledim. Gerçekten de 3-4 gün küçük bir grup genelde sessizce kanalda takıldık. Daha sonra domino’yu şeytan dürttü. Ya bu kanal tuttu, çağır herkesi gelsin dedi. Biraz debelendikten sonra, foruma mesajı attık ve herkesi çağırdık.

Mesajın üzerinden kısa bir süre sonra, kanal gelip giden, “ne var burda? üç başlı maymun mu?” diye girip, “aman, bi numara yokmuş” diye çıkıp kaybolan forumcularla dolmaya başladı. Fakat olayın en güzel yanı bir ara neredeyse tüm eski #amigart takımı oradaydı ve 20 kişilik bir nostalji yaşamıştık. Herkes memnun kaldı bu işten, güzel bir uğrak noktası daha defterlere yazıldı.

Bu arada hiç tanımadığımız, ama bizi tanıdığını söyleyen üçüncü kişiler de gelip gitmeye başlamıştı. Tabii tatsızlıklar da böylece başladı. İlk fireyi ret grubunun bir üyesi ile verdik. Şöyle, topic’de nickinizi kayıt ettirin yazmasına karşın 2-3 gün boyunca kimse buna tenezzül etmedi. 4.günde karakterinden sual olmayacak biri girip sırasıyla, Lw3d, ozkano, tabu, max_damage, rtuk,memrah ve 7-8 nick daha sıradan kayıt ettirip geçmiş. Tabii biz bundan bi-haber muhabbete devam ettik. Çünkü bu kişilerin hiçbiri “memrah” hariç zaten kanala gelmiyordu. Memrah kanala girdiğinde ise nickserv otomatik olarak nickini Guest haline getirince, hiçkimseye sorup doğrusunu öğrenmeden, üç ayı masalındaki gibi “biriniz benim nickimi çalmışsınız” diyerek kanaldan çıkmış ve gidiş o gidiş. Nick konusu irc üzerinde öyle hafif bir konudur ki, elbette biz gülüp geçtik. Memhrah olmaz _memrah olur, o olmaz memo olur. Kaldı ki “tabu”‘nun da uzun süredir “tabuhuso” olarak giriyor olması nickinin birisi tarafından kayıt edildiği yüzündenmiş. Tabii tabu kanalda “kim aldı lam nickimi?” diye çıkışması olmadığı için onu da farketmedik.
on günlerde IRC macerası yaşadığımız için tatsız olaylar oldu. Bunların en tatsızı, kendimizi yakın gördüğümüz kişilerin aslıda ne kadar da uzak olduklarını görmem olmuştur. Dolayısıyla bu irc pek de hayırlı birşey. Forum ortamında ortaya çıkmayan şeyler canlı sohbette çıkıyor ve tuhaf tepkiler görüyoruz.

Neyse, sonuç olarak memrah bu durumu forumda “irc’ye nasıl gireceğiz” diye soran birine “Bilmem kac yasina gelmis adamlar bunlarla ugrasiyorsa oradan hayir gelmez.Forum’da kal bosver. Daha duzgun burasi.” cevap yazınca beni harekete geçirdi. Memrah’ın nickini geri alalım bari diye (bu anda henüz diğer nicklerin alındığından habersizdim). Lakin “memrah” nickini kim ne yapsın, register eden kişi de “sdfdfgd” yazmış bilgiye zaten. Hemen kanalın bulunduğu astrolink sunucularından Timothy Grant Vogelsang ile yazışmaya başladım. Timothy akşam açmış olduğum kanala uğradı ve birkaç saat kaldı. Tim veri tabanını biraz karıştırınca (ki 15 yıllık sunucu üzerinde 50000’in üzerinde registerli nick olduğunu söyledi) bize bunu yapan kişinin ip adreslerini ve aldığı diğer nicklerin listesini verdi. Böylece hem üzüldüm hem sevindim. Üzüldüm çünkü nickleri alan kişi forumdan biriydi. Sevindim çünkü nickleri alan kişi irc kanalına sadece 1 dakikalığına girmiş, Gaddarın “Vay aziiiz” diye verdiği “hoşgeldin, tanışalım” manalı mesajını gördüğü gibi kaçmıştı. Ondan önce de birkaç farklı nick ile girmiş, denemelerimize karşın onda da pek konuşmadan çıkmıştı. Dolayısıyla memrah’ın öngördüğü gibi “oradan” biri değildi, lakin daha düzgün dediği “forum”dan biriydi. Sanırım sonra bunu o da farketti ki tümden kayboldu ortalıktan.

Bu tatsızlık irc’nin iyi mi kötü mü olduğu konusunda beni biraz düşündürdü. Fakat arkadaşarla da bu konuyu uzunca konuşunca “olm takmasana, salla gitsin” sözleri çoğalınca bu konuyu uzatmamaya, karar verdim ve foruma taşımadım. Peki niye buraya yazdım? Aslında amacım başlıktaki gibi bir kısa xchat rehberi oluşturmaktı ama burada önereceğim basit işlemi yapmazsanız nasıl densizlerin hedefi olursunuz anlatayım dedim. Kaldı ki bu tamamen raslantısal da olabilirdi, sonuçta IRC’yi onbinlerce kişi kullanıyor, sizin nickinizi bir başkası da kullanmak isteyebilir..

Bu başlık çok uzadı, rehberi bir sonraki girdide yazarım artık.

Retkinlikler..

evet, retkinlikler 🙂 Türkiyenin tek zx spectrum demo grubu ret için herşeyin arasında birşeyler de kodlamaya, çiziktirmeye çalışıyorum. Hades (main coder) içten içten bana diş biler, “logolar hala gelmedi arda bey” diye dokundururken söz verdiğim grafikleri bitiremediğim için boynum kıldan ince.

Neyse dün akşam geceyi biraz uzatıp şu grafiği çizdim. Bir süredir blog’a ekleme yapmadığım için de bunu buraya ekliyim dedim.


Roboret
Pure pixel art 🙂

zx spectrumun 8×8 pixellik alanda sadece iki renk gösterebildiğini hatırlatırım. Bu şekilde 256×192 piksellik alanı (sıkıştırılmamış halde) toplam 6912 byte’lık bir ara bellek ile ifade edebiliyorsunuz.

Ayrıca henüz bitmedi ama “berbat oyun yazma yarışması” için hazırladığım son berbat aday “Horace and the Boulders”ın alpha sürümü de burda. Bir zx spectrum emulatoru gerekiyor, zx spin öneririm. Oyunun kontrolleri Sinclair Joystick II Port 1’e göre ayarlı. Aynı zamanda 67890 tuşları ile kontrol edebilirsiniz.


Horace and the Boulders

bitmedi..
Ayrıca evrim’in indexhibit ile hazırlanmış websergisini takip edin: http://www.evrimkavcar.com/

ayrıca aftereffects ile yaptığı küçük animasyona da bir göz atabilirsiniz, ilgi gösterenler için: (vimeo) burda.

World of spectrum search plug-in for Firefox3

Firefox3 ile çalışmayan eski arama eklentisini baştan yazıp, ikon ekleyip standart bir firefox arama eklentisi kalitesine getirdim, isteyenler buyursun:
aşağıdaki dosyayı farklı kaydederek “C:Program FilesMozilla Firefoxsearchplugins” klasörüne yerleştirdiğinizde WOS arama motoru arama çubuğunuza eklenecektir:

http://www.veanewmedia.com/ardae/fish/WOS.xml

Senin yerine ben arar öğrenir, cevabı söylerim

Forumlarda sıkça karşılaştığımız durum bu. Örnek:

c64 teyp kasetlerini nasıl kopyalayacağım?
Adf dosyalarını amigaya nasıl koyarız?
Zx spectrum +3’ün ne özelliği var?
Ps2’ye harddisk nasıl bağlanır?
xbox’a softmod nasıl yapacağım?

Bu tür soruları detaylı, fotograflı olarak anlatan birsürü web sayfası olmasına karşın bu soruları soran kişiler “armut piş ağzıma düş” şeklinde devam ettirdikleri yaşantılarını forum ortamlarında da sürdürüyorlar. Halbuki tek yapmaları gereken bu sorularını google’a yazmak. Cevap anında ve detaylı olarak gelecektir.

Bu tür sorular için güzeeel bir site buldum.

http://tr.lmgtfy.com/?q=amiga+adf+transferi

“Let me google that for you” bu durumda çok işimize yarayacak inanın…

Hafta sonu tatiline giriyoruz, ben bu hafta biraz Basin takımına destek veriyorum, onlarda bugfix yanında şimdiden bir iki küçük katkım oldu kod kısmında, yakında basin’in içine uzun zamandır planladığım ama kodlamaya fırsat bulamadığım Memory manager’i oturtturacağım sanırım… Tamam tamam, yaz sonuna kadar sürebilir 🙂

OpenZX rom

Eski bir proje fakat kullanılabilir olmaya son 8 ayda başardı. Bu proje sinclair’in zaten satılmama kaydıyla serbest dolaşımda bulunan ROM’larını bir adım ileriye götürüyor. Tamamen açık kaynak bir rom. Bu sayede yeni üretilen klonlara bu romlar direkt olarak yazılarak legal olarak satılabilecek. Sadece o değil, elimizde %100 uyumlu bir rom seti bulunacak.


Paperboy hata vermiş ve rom durmuş. Olur böyle vakalar…

OpenZxRom “open82” şimdiden bazı oyunları sorunsuz olarak çalıştırıyor. Ama daha gidilecek de çok yol var elbette.

Wiki için linki izleyin:
http://scratchpad.wikia.com/wiki/OpenZXRom

açık kaynak proje sayfası (download):
http://open82.sourceforge.net/

Birkaç yararlı bağlantı ve bir program daha…

1. Birgün baktınız ki, her gün girdiğiniz bir web sitesi bir türlü açılmıyor. Yükleme animasyonu dönüyor, dönüyor, dönüyor… Sonra online arkadaşlarınız varsa hemen sormaya başlarsınız, “şu web sitesi çalışıyor mu?”.. Bu eskiden pek rastlamadığımız ama nedense son zamanlarda olan birşey. Fazla aktif firewall yazılımları, pis ISP’ler, hatta gıcın antivirüs programınız bile sebep oluyor olabilir.
Bu linki deneyin: http://downforeveryoneorjustme.com/

Sadece ben miyim? sitesi. Adresi veriyorsunuz çalışmıyorsa, “yok ben de açamadım, ozaman Down.” diyor. Açabiliyorsa, “evet baba, çalıştı burda” diyor. Zor zamanda işe yarayacak bir sayfa.

2. NScopy. Nullsoft’un 2000 yılında yazdığı beleşlerden biri. Ne yapıyor derseniz, bence süper bir program. Bir sürücüden diğerine dosya kopyalıyor. Uzun sürecek yüklü kopyalama işlemleri için kullanıyorum yıllardır. Örnek, networkten birşey kopyalarken, ya da bilgisayarınızı kullanılmaz hale getiren kopyalamalar için. Ne yapıyor? öncelikle kopyalama işleminin hızını kontrol edebiliyorsunuz. Böyle olunca networkünüzde hala kullanılabilir bant genişliği kalabiliyor. Ayrıca harddiskler arası kopyalamalarda da bilgisayarınızı hala yüklü işlemler için kullanabiliyorsunuz. Yani kopyalamanın yarattığı sistem yükünü ayarlamanıza izin veriyor. Birden fazla kaynaktan batch kopyalama yapabilyiyorsunuz. Bunun dışında başka birşey yapmıyor zaten. Bait ve etkili, kurulum dosyası dahil 110K.

Bu adresi: http://www.nullsoft.com/free/nscopy/

Plazma-dergi.org kaybolmuşken, geçici hosting…

Plazma Dergi Linkleri Hosting değiştirmem dolayısıyla kırık olmuş, şurdan çekebilirsiniz:

Plazma derginin tüm sayılarını yukarıdaki linklerden çekebilirsiniz:

güncelleme-1.9.2010

son sayılarla birlikte verilen ek dosyalar arşivde bulunmamaktadır!

Plazma’nın 4.sayısı ile verilen bonus disk arşivimin derinliklerinden çıktı, buyrun:

bonus_disk.rar (<1MB)

Masaüstünüz ve internet…

Birkaç gündür ihtiyaçlarım doğrultusunda bazı programları kullanır oldum. Belki size de lazım olabilir.

1) Rightload:
Adından da anlaşıldığı gibi bu sağ klikle upload yapmanızı sağlayan bir programcık. Programı kurup sunucunuzu tanıttıktan sonra sağ buton menünüze yerleşiyor ve herhangi bir dosyanın üzerine sağ klik yaparak istediğiniz siteye upload yapabiliyorsunuz. Normalde kendi web siteniz ya da depo olarak kullandığınız bir arşiv/paylaşım alanınız varsa ideal oluyor. Hatta gönderdiğiniz dosya imaj dosyası ise “thumbnail yaratayım mı?” diye de soruyor. Upload(lar) tamamlandığında gönderilen dosyaların linkleri de siz kapatana kadar bir pencerede görüntülenebiliyor. Hatta işten anlayan biriyseniz imageshack, photobucket gibi sitelere de upload edebiliyor. İçindeki parser ile web sitelerini çözümleyip formlardaki gerekli haneleri otomatik olarak doldurup web arabirimi kullanan sitelere dahi sağ klik aracılığı ile yükleme yapabilirsiniz.

http://rightload.org/

2)File Thingie:
Bu da minicik bir PHP script. Web sitenizde küçük bir file manager olarak çalışıyor. Ben bunu kendi dosya mezarım için kullanıyorum. Ayrıca upload da destekliyor. Hiçbir ekstra dosya, config dosyası falan gerektirmeyen, toplamda 130kb boyunda bir php dosyası. Sunucunuza yüklüyorsunuz ve çalışmaya başlıyor. Evde olmadığım zamanlarda başka bilgisayarlardan upload yapmak için, ya da bir arkadaşınıza sunucunuza birşeyler göndermesini sağlamak için ideal. Elbetteki bir takım ayarları yapmak isteyebilir, grup hesapları oluşturmaya çalışabilirsiniz. Tüm bunlar script’in ilk satırlarındaki değişkenler yardımı ile yapılıyor. php dosyasını notepad ile açıp düzenleyip upload etmeniz yeterli.

http://www.solitude.dk/filethingie/

3) Affixa:
Affixa da bir başka harika araç bence. Birsürü şey yapıyor ama ben onu sadece posta alıcım olarak kullanıyorum. Herhangi bir dosyayı seçip “gönder>posta alıcısı” dediğiniz gibi Affixa gmail’e bağlanıyor (herhangi bir pencere açılmadan elbette) size yeni bir mail oluşturuyor, dosyalarınızı bu maile attach ediyor ve draft olarak kaydediyor. Sonra çıkıyor. Elbette dediğim gibi isterseniz mail de oluşturabilir, daha sonra google acountunuzu da açabilir (yada açıp açmamanızı sorabilir) ama ben böyle alıştım artık.

http://www.affixa.com/

dipnot:
Bu hafta Plazma’nın 6.sayısı için son düzenlemeler yapılıyor. Dergi temmuzda çıkacak diye bekliyorduk, 1 yıl kadar gecikti ama çıkacak gibi görünüyor yakında. Yeni yazıları da göndermiş olduk böylece.

dipnot2:
Tolga’nın TFE projesi de bir harekete geçti bu hafta. Eğer bir terslik olmazsa elimizde bir TFE kart olacak yakınlarda. Ben malzemeleri nasıl birleştireceğim bilmiyorum ama, bir şekilde becericez artık. Gelişmeleri burdan bildireceğim.

Blog kardeşliği büyüyor…

Eğer sağ alt taraftaki linkler kısmını incelerseniz listenin gittikçe uzadığını göreceksiniz. Lakin 8bit insanları bloglanmaya başladılar. Kabul etmek gerek, forumlar dertlere derman olmuyor artık, işin uzmanı olanlar foruma birşeyler yazarak bir yere varılmadığını anlamışlar çoktan. Fakat, biryerlere yaptıkları işleri yazma ve heyecanı paylaşma hissi tatmin olmuyor. Blog burda kurtarıcı oluyor. Kendine has, düdüğünü öttürüp kimseye bakmadığın bir ortam.

Neyse, bu hafta Alcofribas, tam teşekküllü amstrad CPC insanı, weblog tutmaya başladı. Onu da listeye ekleyene kadar buyrun ziyaret edin:


http://www.amstradcpc.com/blog/

Amiga 600 için 2MB chip ram hack

Bugün biraz tembelim (Yapılacak başka ciddi işler var, yapmayıp bunlarla oyalandım). Amiga 600 için 2MB chip ram hack dökümanını ekliyorum. Hack ilk olarak a1k.org forumlarındaki Ralf tarafından gönderilmiştir. Aşağıdaki döküman sadece Ralf’ın çevirisi değil, bu konuda EAB forumları ve CGTR forumlarındaki arkadaşlar tarafından zaman içerisinde toparlanmış bilgileri de içermektedir. Fakat bu hack’ı kendim denemedim, çalışıp çalışmayacağı kousunda bir bilgim yoktur.

MS Word document: 340kb
http://www.veanewmedia.com/ardae/fish/Amiga600_2MB_chip_ram_hack.doc

Mutlu kurcalamalar!

Before I forget: Vintage thoughts