ULA64 (UlaPlus) ZX Spectrum’da

Chris Smith yaklaşık iki yıldır zx spectrum ula’sını ters mühendislikle çözmeye çalışıyor ve ilk adım olan 48k modellere ait ULA’nın tüm işleyişini çözmüş. Projeye başlamaktaki amacı ULA emülasyonuna son noktayı koyacak dökümantasyonu hazırlamaktı (lakin ULA BOOK yolda, ben de preorder edenlerden biriyim). Bunu uygularken ULA’nın ingiltere patent kurumunda tutulan X-RAY görüntülerini de almış hatta bunların bir kısmını usenet’e göndermişti, biz de bakıp “vay be” demiş, ama özünde bişey anlamamıştık.

Fakat Chris ULA’nın zayıf noktalarını ve kullanılmayan özelliklerini de keşfetmiş bulunuyor. Buna göre spectrumda kullanılmayan birsürü port olduğu ve bunları kullanarak ula’ya yeni görevler bindirebileceğini farketmiş ve hemen bir grup spectrumcu ile ULA64’ü uydurmuşlar.

Uzun bir yazı olacak, en iyisi detayları okuyun….
Ula64 özellikleri bir süredir web’de yayınlanıyordu fakat ortada henüz bir cihaz yok. Ula64 sayesinde zx spectrum ekranında aynı anda 64 renk gösterilebiliyor. Şu anda bu özelliği destekleyen iki emülatör var bile. Chris ise ula64’ü kesinlikle pin-compatible olacak şekilde planlamakta. Yani eski ulayı söküp yerine yeni ula64’ü takmak yeterli olacak. Ayrıca FPGA tabanlı yeni zxspectrum projesi olan Harlequin’de ULA64 destekleyecek.

ULA64’ün güzel yanı %100 geri uyumluluğu olması. Yani eğer elinizde bir ula64 programı var ise bunu normal speccy bilgisayarlarda normal ULA ile de izleyebileceksiniz sadece temel16 renk görünecek. Standart palette görünmeyen renkler en yakın tona yuvarlanacak. Ula64 ekranda aynı anda 64 renk gösterse de bu 64 renk 255 renklik bir ana paletten seçilebiliyor. Bu yeni bir ekran modundan çok var olan mod’un attribute yani renk bilgisini taşıyan bölümüne 7 bitlik bir katman eklemesi olduğundan “Clash” denilen limitasyon ortadan kalkmıyor. (Spectrumcular bu özelliği/limitasyonu özellikle tutmak istediler)

Henüz ortada gerçek donanım olmadığı halde yeni oyun yazarları ula64 desteklemeye başladı bile. İlk ula64 destekli oyun “Subaquatic” ünlü Mojon Twins tarafından yapıldı:

http://www.worldofspectrum.org/forums/showthread.php?p=397910
normal bir spectrumda çalışınca:
OyunOyun

Ula64’lü bir spectrumda çalışırsa:
OyunOyun

Bunun haricinde bazı “techdemo”lar da mevcut:

256 rengi aynı anda gösteren programcık:
Oyun

Benim de yoğunca tartıştığım fakat bir sonuç alamadığım durum ise gri tonlar. Mantık öyle basit ki fazla esneyemiyor fakat bu sistem çok uyumlu oluyor. Fakat bu sistemle grinin ve mavi’nin sadece 4 tonu olabiliyor. Fakat diğer tüm renklerin 8’er tonu olacak.

Aşağıdaki programcık ise printer buffer’ına sığan bir makine kodu üretiyor. Böylece Eski oyunları da yeniden renklendirmek mümkün. Üretilen kodu oyun yüklenmeden önce çalıştırırsanız oyun açıldığında sizin tasarladığınız palete göre çalışıyor:
spin7

Bu modu destekleyen henüz sadece iki emülatör var, biri zx spin:
http://sites.google.com/site/pauldunn/ZXSpin_07m.zip

Diğeri ise Fuse, multiplatform olan bu emulatörün son sürümü ula64 destekliyor.

Ula64 ya da resmi adıyla UlaPlus sitesi aşağıda, oyunlara ait reklendirme dosyalar ve bazı oyunlardan örnek ekran görüntülerini aşağıdaki sitede görebilirsiniz:
http://sites.google.com/site/ulaplus/home

Open Game Definitions Standard duyurulur!

Bugün itibarı ile kendimce büyük bir projeye başladım. Bu projenin amacı emülatörlere standart bir kontrol ayarlama yöntemi sunmak.

Problem:

Diyelim ki cep telefonunuzda ya da üzerinde fazla buton olmayan el konsolunuzda bir emülatör çalıştıracaksınız. Oyununuzu da bulmuşsunuz. Açtınız ve tabii ki oyunu oynamadan önce oyunun kontrollerini host makinedeki tuşlara ayarlamanız gerekiyor. Emülatör menülerinde gezinerek tuşları tek tek ayarlıyor, oyuna başlıyorsunuz. Keyif molası bitince emülatörü kapatıp işinize dönüyorsunuz. Ertesi gün oyunu oynamak isterseniz tüm bu işlemleri baştan yapmalısınız.

Çözüm:

GDS bu işleme bir standart getirme çabasını güdüyor. Oyunu yüklerken yanında GDS dosyalarına da sahip iseniz oyunu açtığınız anda tüm ayarlamalar hazır olmuş olacak. Her oyunu başlatma şekli tamamen aynı, kullanma şekli aynı tuşlar aracılığı ile olacak.

Tabiiki emülatörlerin GDS dosya tipini desteklemesi gerekecek. Eğer bu standardı birkaç emulatör yazarına kabul ettirebilirsem gerisinin geleceğine inanıyorum. İşlemci gücünün artmasıyla mobil oyun devri ile retro’nun kesiştiği bu günlerde çok ihtiyaç duyulan bu işlevi olabildiğince olgunlaştırma çabasıyla tüm arkadaşların desteğini bekliyorum.

Standart tanımlarının ilk kısmı tamamlandı. İçinde oyun bilgileri, makrolar vs. barındırabilen GDS henüz ilk karalama aşamasında. Birkaç kişi ile paylaşıp biraz çeki düzen verdikten sonra GDS tanımlarını bu blogdan duyuracağım!

GDS herhangi bir platforma özgü değil. Her tür emülatörde kullanılabilecek açık bir standart olacak.

Arda

Hasenatbot 1.0.b yayında

Ne işe yarıyor? bilemiyorum. Fikirlere açığım… Bunun bir cemaat projesi olması ama biraz da otomatik davranması gerekiyor. İnsanlara sevgi, mutluluk, tebrik dağıtan bu bot’un veri tabanının mı gelişmesi gerek (kelime haznesinin gelişmesi gerekmiyor herhalde)? yoksa “Hasenat”sever insanların attığı mesajların bir listesini mi tutması gerek, valla bilmiyorum. öyle yazdım birşeyler işte 🙂

şimdilik burda:
http://arda.veanewmedia.com/hb/

Size uygun bir mesaj yaratmak istiyorsanız deneyin:

http://arda.veanewmedia.com/hb/crawler.php?t=isim

isim hanesini uygun şekilde değiştirerek..

Eğer hiçbirşey anlamadıysanız, yapacak bişey yok 🙂 aslında biliriz ki bu süper projedir. Merak edenler forumdan PM atabilirler.

ve “Korsan Körfezi” kapatıldı.

Birkaç yıldır süren davayı mart ayında kaybeden anakata ve tiamo (ve site sözcüsü peter sunde) sadece altı ay dayanabildiler. The pirate bay, sunucularını isveç’te bulunduran bir anti-yayınhakkı kuruluşu ve “Korsan Bürosu” isimli bir organizasyon tarafından finanse ediliyor(du). Bilmeyenler için ekleyeyim, the pirate bay (TPB), internet trafiğinin büyük bir kısmını yönetiyor, her gün petabaytlarca bilginin piratebay tarafından izlenen torrentler sayesinde yer değiştirdiği söyleniyor.

İsveç ilginç bir ülke olmalı. Ülkede “Piratpartiet” isimli bir parti var. Anlamı “Korsan parti”. İsveçte yapılan seçimlerde %7.1 oy alarak avrupa birliği parlementosunda bir sandalye sahibi olmuş. Başlıca politikaları yayın hakları kanunundaki düzenlemeler üzerine. the pirate bay ile doğrudan bir bağları olmamasına karşın, tpb’in gürültülü çöküşüyle beraber oylarının yükselişe geçeceği umuluyor. Hatta 18-35 yaş aralığındaki seçmenlerin %55’i tarafından desteklendiği söyleniyor.

Neyse konuya dönelim, ne oldu, neler olacak? …
Bu gün itibariyle TPB tamamen kapatıldı. Bununla birlikte internet üzerinde servis edilen TÜM torrent dosyalarının %50’sinden biraz fazlası artık çalışmıyor. Araştırmalara göre bu çorap söküğü gibi tüm torrent sisteminin çökmesine sebep olacak. The piratebay’in devasa bant genişliğine sahip tracker’larında bulunan milyonlarca torrent bir anda yayından kesilince bu yük aynı gün daha küçük siteler olan Torrentbox, 1337x, H33t ve Demonoid’e kayacak. Eğer bu siteler bu yoğunluğa dayanamazsa, torrent yayımlarının küçük parçalara ayrılarak farklı sunucular üzerinden yürütülmesi gerekecek. Bu da indirilen dosya için kaynak bulmakta güçlük çekilmesi anlamına geliyor. Bu da torrent sisteminin erime sürecine girmesi demek.


“DistributedTracker ” isimli araştırmadan alınmıştır: http://www.tribler.org/trac/wiki/DistributedTracker

Peter Sunde bir süre önce bir video konferans yapmıştı, tesadüfen denk gelmiştim. Sunde konuşmasında (hata kelime arasında) tbp sunucuları için rusyada bir yer ayarladıklarını isveçte çıkcaak bir problemde sunucular geçici olarak oraya taşınacak demişti. Bunun bir süre daha tbp’yi hayatta tutacağını düşünsem de kurucular rusyaya taşınmadıkça bu işin fazla süreceğini sanmıyorum. Şimdiden başka bir siteye göç etmek herkes için daha iyi.

TPB kapalı kalırsa Torrent ölecek mi? Şimdi nereden ve nasıl dosya indirilecek?

Torrent dosyalarını indeksleyen başlıca 4 site var: Mininova, isoHunt, Torrentreactor ve BTjunkie. Yanlız bu siteler sadece indeksliyor, herhangi bir torrent izlemiyor. Dolayısıyla bu sitelerdeki birçok (yarıdan fazla) dosya “the pirate bay” bağımlısı. Yani bir süre bu sitelerde çalışmayan yüzlerce link olacak. Mininova yaklaşık 20 gündür thepiratebay’de track edilen torrent dosyalarını indeksine katmıyor. Ama sitelerin tamamen temizlenmesi aylar alabilir.

Son çare ise Google. Biliyorsunuz Google her türlü dosyayı başta “filetype:” parametresi vererek arayabiliyor. Yani filetype:torrent parametresi ile internet üzerinde indekslenmiş bir torrent’i bulmak mümkün.

Hatta isohunt forumlarında birisi google’ın özelleştirme özelliklerini kullanarak şu arama aracını oluşturmuş:

http://www.google.com/cse?cx=003849996876419856805:erhhdbygrma&ie=UTF-8&q=&sa=Search

Sonuç olarak, şimdi ne olacak?

Edonkey’deki razorback sunucusunun kapattırılması ardından tüm ed2k sistemi iyice zayıflamış, tüm kullanıcıları başka “peer to peer” yollarını bulmaya sevketmişti. Bunun sonunda (emule programı ile kullanılan) edonkey ağı iyice boşalmasına karşın bugün bile çalışmakta, fakat kaynak konusunda sıkıntı devam etmekte.

Bunun peşine tpb adeta yeni bir ışık olmuş, tüm p2p kullanıcıları torrent’e yönelmişti. Fakat o dönemde p2p alternatifleri birbiri ardına patlıyordu. DirectConnect protokolünün yeni sürümü ++ çıkmıştı. Aynı anda torrent ve ed2k için kademlia eklentisi de iyice olgunlaşmıştı. Bugün böyle yeni bir alternatif yok. p2p tutkunları ya köklerine dönüp irc’ye çekilecekler (DC++), emule üzerinde tek sunucuya doluşup sunucunun çökmemesi için dua edecekler ya da paralı torrent sitelerie abone olacaklar. Elbette edonkey’in popülerliğinin torrent’e geçmesi için birkaç yıl gerekmişti, umarım bu sefer geçiş bu kadar uzun sürmez. Bu seferki daha zor olacak çünkü warner 4800 tv dizisinin yer aldığı kendi torrent sitesini açıyor. Bu dizilerin arasında 1-2 dakikalık reklam parçacıkları olacakmış (http://www.nytimes.com/2005/11/14/business/14warner.html?_r=1).

Birde şöyle bakmak gerek: dosya paylaşımı sürekli canlı kalan bir ortam. Fakat her organizma gibi ölü hücrelerin arada bir bünyeden uzaklaştırılması, yeni ve güçlülerinin ortaya çıkması gerek. Umarım bu bir yenilenme operasyonudur ve organizmada hala taze kan bulunuyordur.

WOS Search plug-in for firefox

Daha önce yazdığım arama plug-in’ini Open Search 1.1 dizimine göre düzenleyip, mozSearch eklentilerini de kullanacak şekilde tamamladım. Şu anda AMO’da yani “Add-ons for Mozilla” sayfasında biri test edip yorum yazana kadar experimental olarak bekliyor, elbetteki güvenle kullanılabilir.

http://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/13183/

Ayrıca martijn’de birkaç düzeltme önerdi ve şu anda bu add-on WOS tarafından onaylı ilk Opensearch eklentisi haline geldi. Eklenti özellikle Moz kullanıcıları için uygun olsa da, tüm opensearch destekleyen uygulamalarda kullanılabilir. Büyük olasılıkla yakında çıkacak GoogleOS’da da kullanılabilecektir. Ayrıca ie8’in de opensearch desteklediği söyleniyor, ama denemeden bilemeyiz 😀

Neyse bu ay da girdi olmadan geçmemiş oldu.. oh be.

Zx spectrum türkçe yayınları gün yüzüne çıkıyor

Son zamanlarda sevgili arkadaşımız Alcofribas ve memrah sayesinde internet üzerinde Türkçe kaynakların derlenip toparlandığını görüyoruz.

Ben de uzun zamandır eski bilgisayarlar konsunda Türkçe kaynak/oyunları arayan bir adam olarak bu durumdan son derece memnunum.

Bir bakalım nelerimiz oldu:

Kitaplar (bunları Alco’nun blog’undan indirebilirsiniz):
Spectrum Beta Basic V3.0 el kitabı
(memrah/alcofribas, beta basic üzerine bir kitap)
Spectrum BASIC ve Z80 Makine Kodu
(Feridun Aker tarafından yazlmış Zx Spectrum’a özgü (tek?) kitap)
TEPUM Sinclair ZX Spectrum Temel Bilgiler
(büyük olasılıkla ilk gelen zx spectrumlarla birlikte verilen kullanma klavuzu)

Tamamlanmayı bekleyen eksikler:

Zx Spectrum Plus El kitabı

Programlar:
Türkçe Kılavuz ve Yardımcı kaset (tamamlandı, isteyen mesaj atsın)
Bizi eğitim serisinin bir kısmı
Türkçe yüklenme mesajları eklenmiş korsan oyunlar (hobbit vs)
Tepum eğitim kasetleri (cebir, ingilizce)

Bunların da bir kısmı yine Alco’nun elinde, bir kısmı da çekmecemde bekliyor.
Umarım sonraki mesajımda hepsini buradan indirebilir hale getirebiliriz.

Resmi Cambridge Computer Z88 günü!

Birçok kişinin “işe yaramaz” olarak tanımladığı z88, sir clive’ın 1988’de efsanevi pandora isimli projesinden devşirilmiş bir proje. Bu gün itibariyle arşivime, temiz, tamamen çalışan 128k ram’li ve 32k epromlu haliyle katıldı (ayrıca 128k ek ram ve 32k ek rom da mevcut toplamda 256kb+64kb ediyor). Beklentilerimden daha zevkli bir alet. Öncelikle aynı anda birden fazla programı çalıştırmanız (task manager var), ram’in piller takılı oldukça kaybolmuyor olması (kitapçıkta 300 gün durur diyor), seri port üzerinden dosya transferi, Terminal hizmetleri, bir kelime işlemci, bir spreadsheet yazılımı, built-in z80 assembler ve BBC basic ile bence süper bir alet. Hatta “elmas” tuşunu bugünlerde kullanılan “windows” tuşundan çok daha fonksiyonel, etkili buldum. Elmas tuşuna basınca system tray’e karşılık gelen OZ menüsünde bir elmas işareti çıkıyor ve peşpeşe doğru tuşlara basarak bir komut işletebiliyorsunuz, komutlar 4-5 harfi geçmiyor ve siz yazdıkça kenarda ne yazdığınız görünüyor. Örneğin bir programı kapatmak için menüler içinde dolanabilir ya da tuş kestirmesini önceden öğrenmeye çalışabilirsiniz ya da elmas kill yazarak da kapanmaya zorlayabilirsiniz.

z88

Günümüzde meraklılar 1MB ram kart ve 1MB flashrom kart üretmişler, böylece aynı anda açabildiğiniz program miktarı da artıyor. Ayrıca çok basit bir şekilde içsel ram’i de arttırmak mümkünmüş (512KB’a kadar). Soketleri ramlerle dolduruyormuşsunuz. Zamanla bunlara ulaşmam gerekecek.. Ayrıca işletim sistemi OZ’un yeni resmi sürümüne de güncellemem gerekiyor. Şu anda makinede OZ2 yüklü. Son sürüm ise OZ4.1. Meraklıları ise OZ5’i kodluyorlarmış ama bu proje 4-5 yıldır inaktif. Yine de bir kısım kodlama ve source code (OZ4.1 vs) internette bulunuyor.

Grafik özelliklerine bakınca dot-matrix 640×64’lük bir ekrana sahip. LCD desteklememesine karşın aynı dot’u açıp kapatarak ara tonları elde etmişler. Normalde görüntü çok net ve tonlamalar gayet iyi. Fakat gece 50hz bir tungsten lamba ışığında ekrana aynı hizadan baktığınızda ekranın açık tonlarının farklı hızlarda titreştiğini görebiliyorsunuz. Tabii hepsi eğlenceli, zeka göstergesi, keyifli ayrıntılar..

z88 konusunda çok yeniyim, öğrendikçe buraya yazacağım. Ayrıca bu aleti edinmemdeki ana amaç olan z88dk ile de düzgün birşeyler çıkaracağıma inanıyorum.

Yaz da geldi, bilmiyorum ne zaman yapacağım bunları…

Son bir dipnot, z88, Türkiyede resmi olarak satılmış. Kim getirmiş bilmiyorum ama clive özel olarak türkçe klavyesi olan model üretmiş bile olabilir. Aşağıdaki sitede türkçe klavye layout’u verilmiş ve “known variations” diye de başlık atılmış:

http://www.worldofspectrum.org/z88forever/international.html

gerçek x-chat, mirc ve irc rehberi

Son günlerde irc’de toplu muhabbetlere geri döndüğümüz için küçük bir nickserv rehberi yazmak zorunda kaldım(Ortalıkta sürekli guest343 gibi nickler görmek istemediğimden)…Bu arada şu basit bilgiyi birçok kişinin bilmediğini farkettim: IRC üzerindeki kanallar ile takma adların (nick) hiçbir bağlantısı yok. Takma adlar başka bağımsız servis tarafından kontrol ediliyor. Bu servisin adı çoğuzaman Nickserv. Kanalı kuran kişilerin, kanalda OPeratör olanların ya da konuşanların nick kaydı ve kullanımı üzerine hiçbir kontrolü yok. IRC sunucusu üzerinde yüzlerce kanal bulunan bir (veya onlarca) sunucudan oluşuyor ve tüm kanallar ve sunucular üzerinde aynı nickten sadece birtane bulunabilir. Yani siz IRC üzerine aynı anda 10 kanala girdiğinizi düşünelim, tüm kanallarda aynı nick ile görünürsünüz. Nickinizi değiştirdiğinizde tüm kanallarda birden değişir çünkü nick yönetimi globaldir. Bazı sunucu ağlarında nick yönetimi bulunmamakta, “erken gelen oturur” yöntemi uygulanmakta, bir kullanıcı irc’den çıktığında nick serbest kalmaktadır.

Yani eğer nickiniz çalındı ise bunu düzeltebilecek kişiler kanal yöneticileri değil, network yöneticileridir. Kanal sakinlerinin bu işle uzak-yakın alakası yoktur.

Yine de ben kanaldaki bazı arkadaşların Guest olarak görünmesinden hareketle bu rehbeti yazıyorum. Bu çoğu zaman şu sebepten oluyor: IRC’ye giriliyor, bir sebepten bağlantı düşüyor ve program otomatik olarak yeniden bağlanıyor. Ama otomatik olarak kendini sisteme tanıtmadığı için sunucu tarafından Guest hesabına çekiliyor.

Eveet, sonuç olarak x-chat kullanıyorsanız (bunu irc’de yazmıştım, aynen yapıştırıyorum):
Varsayalım ki nickiniz: “lombak” şifreniz ise “digital” olsun.

X-chat için login script nasıl yazılır?
ref’in x-chat rehberi:
1.Server list penceresinde “New server” butonuna basılır.
2.Server: hanesine daedalus.astrolink.org yazılır.
3.ConnectCMD: hanesine /arda yazılır.
4. OK. butonuna basılır.
5.connect butonuna basılarak server’a girilir.
*arda komutunu henüz yaratmadığımız için ilk seferde hata verebilir, önemsemeyin, birazdan yaratacağız.

6. Settings > user commands… seçeneği menüden seçilir.

7.Önce Add New butonuna basılır.
8.Şimdi *New* yazan kutucuğa arda yazılır.
9.EDIT ME yazan kutucuğa /nick gecicinick yazılır (örnek: /nick bobi )

7.Add New butonuna basılır.
8.Şimdi *New* yazan kutucuğa arda yazılır.
9.EDIT ME yazan kutucuğa/msg nickserv ghost *nickiniz* *şifreniz* yazılır (örnek: /msg nickserv ghost lombak digital )

7.Add New butonuna basılır.
8.Şimdi *New* yazan kutucuğa arda yazılır.
9.EDIT ME yazan kutucuğa /nick *nickiniz* yazılır (örnek: /nick lombak)

10. tekrar addnew basılır.
11. tekrar *New* yazan kutucuğa arda yazılır.
12. EDIT ME kutucuğuna /msg nickserv identify *şifre* yazılır (örnek: /msg nickserv identify digital)

13. tekrar addnew basılır, tekrar *New* yazan kutucuğa arda yazılır.
14.EDIT ME kutusuna /join #kanal_adı yazılır. (örnek: /join #zurna )

15. Listede “arda” başlığı ile 6 komut oluşturdunuz. /arda emri ile x-chat bu komutları sırasıyla uygulayacaktır.
16. ve evet biliyorum 7,8,9 başlıkları 3 kere yazılmış, takmayın.

böylece her /arda yazıldığında nickiniz geçici bir nicke dönüştürülecek, varsa asılı kalmış nickiniz öldürülecek, orjinal nickinize geçilip identify edilecek, istediğiniz kanalına gireceksiniz. Brden fazla kanala girmek istiyorsanız addnew yaparak yine arda komutuna /join #diger_kanal olarak ekleyebilirsiniz.

bu basamakların harfiyen ve sırasıyla uygulanması gerekmektedir.

Mirc’de durum daha basit:

1.eski mirc’de, menüden “File > options > +IRC > Perform ” başlığına ulaşın. Yeni mirc’lerde “Perform” adına bir buton var onu bulmaya çalışın.

2. “On connect, perform these” kutusunu işaretleyiniz.

3. Alttaki boş kutuya şunları yazınız (nick,şifre ve kanal adı hanelerini ** kullanmadan doldurunuz):

/nick gecici1
/msg nickserv ghost *nickiniz* *şifreniz*
/nick *nickiniz*
/msg nickserv identify *şifreniz*
/j #KANAL_ADI
/j #VARSA_DIGER_KANALLAR

4. Ok butonuna basarak bu işi tamamlayabilirsiniz.
Bitti.

Herhangi bir sebeple yeniden identify olmanız gerekiyorsa ozaman (mirc için)

/alias pwd msg nickserv identify *şifreniz*

yazarak /pwd komutunu tanımlayabilirsiniz. Her /pwd yazdığınızda identify edileceksiniz.

Oh be. bunu da yazdım bittiiii. Nick kavgası olmadan, keyifli sohbetler…

Before I forget: Vintage thoughts